|
We will set up traffic control points (TCPs) in the area. |
|
|
bœlgehdeh traafeek kontrol noktalareh koorajayyaz |
|
Bölgede trafik kontrol noktaları kuracağız |
|
|
The traffic control point (TCP) locations will be decided by the MPs. |
|
|
traafeek kontrol noktasinin yehree askehree polees tarafundan saptanajaktir |
|
Trafik kontrol noktasının yeri askeri polis tarafından saptanacaktır |
|
|
The traffic control point (TCP) personnel will work hard to prevent delays. |
|
|
traafeek kontrol noktaseh pehrsonehlee gejeekmehyee œnlehmek eechen gaayreht gœstehrejektir |
|
Trafik kontrol noktası personeli gecikmeyi önlemek için gayret gösterecektir |
|
|
Our traffic control point (TCP) team will keep records of passing vehicles and units. |
|
|
traafeek kontrol noktaseh ekeebeeh gechehn arachlarin veh beerleeklehren kaydehneh tootajaktir |
|
Trafik kontrol noktası ekibi geçen araçların ve birliklerin kaydrını tutacaktır |
|
|
The traffic control point (TCP) will apprehend violators. |
|
|
traafeek kontrol noktaseh gœrevleelehree traafeek dUzehneeneeh bozanlareh tootooklayajaktir |
|
Trafik kontrol noktası görevlileri trafik düzenini bozanları tutuklayacaktır |
|
|
Make sure refugee traffic does not delay military traffic. |
|
|
mUltejee trafeeyyeeneen askehree traafeyyeh aksatmamasehneh sayyalayin |
|
Mülteci trafiğinin askeri trafiği aksatmamasını sağlayın |
|
|
The traffic control point (TCP) personnel will reroute traffic as needed. |
|
|
traafeek kontrol noktaseh gœrevhleelehree gehrekteeyyee takdeerdeh traafeeyee baashka taarafa yœnlehndeerehjek |
|
Trafik kontrol noktası görevlileri gerektiiği takdirde trafiği başka tarafa yönlendirecek |
|
|
Our mission is ongoing until further notice. |
|
|
gœrevheemeez yehnee beer ehmreh kadaar dehvaam ehdejek |
|
Görevimiz yeni bir emre kadar devam edecek |
|
|
Food and water will be supplied by other units. |
|
|
yeeyejek veh soo deeyyehr beereemlehr tarafundan salanajaktir |
|
Yiyecek ve su diğer birimler tarafından sağlanacaktır |
|
|
Nuclear, biological and chemical (NBC) detection equipment will be provided. |
|
|
nUkleeher, beeyolojeek veh keemyasaal madehlehre tehspeet ehdehn gehrechlehr vehreelejektir |
|
Nükleer, biyolojik ve kimyasal maddeleri tespit eden gereçler verilecektir |
|
|
Reflective arm cuffs will be provided. |
|
|
yansitejeh koluklaar vehreelejektir |
|
Yansıtıcı kolluklar verilecektir |
|
|
Enemy may use agents acting as refugees. |
|
|
dUshman mUltejee kuluyyunda ajanlaarneh kulanabeeleer |
|
Düşman mülteci kılığında ajanlarını kullanabilir |
|
|
Safety is very important during all operations. |
|
|
bUtUn opehrasyonlarda gUvehnleek ehsaastir |
|
Bütün operasyonlarda güvenlik esastır |
|
|
We do not allow unauthorized personnel to observe traffic movement. |
|
|
yetkeele olmayaa pehrsonehleen traafeeyee gœzlehmeseeneh eezen vehrmeeyorez |
|
Yetkili olmayan personelin trafiği gözlemesine izin vermiyoruz |
|
|
What is the size of the enemy force? |
|
|
dUshman kuvehtleeneen bUyUklUyyU neh kadaar? |
|
Düşman kuvvetinin büyüklüğü ne kadar? |
|
|
Where is the exact location of the enemy? |
|
|
dUshman tam olarak nehredeh? |
|
Düşman tam olarak nerede? |
|
|
When exactly did you see enemy units? |
|
|
dUshman beerleeklehreeneeh tam olarak neh zaamaan gœrdUnUz? |
|
Düşman birliklerini tam olarak ne zaman gördünüz? |
|
|
What types of enemy units did you see? |
|
|
neh tUr dUshman beerleeklehreeh gœrdUnUz? |
|
Ne tür düşman birlikleri gördünüz? |
|
|
What type of equipment did the enemy units carry? |
|
|
dUshman beerleeklehree neh geebee donanim tashuyordo? |
|
Düşman birlikleri ne gibi donanım taşıyordu? |
|
|
Watch for guerilla activities. |
|
|
gehreela faaleeyeteeneh kaarsheh ooyaanik oloon |
|
Gerilla faaliyetine karşı uyanık olun |
|
|
Watch for conventional enemy forces. |
|
|
klaaseek dUshman gUchlehreeneh kaarsheh ooyaanik oloon |
|
Klasik düşman güçlerine karşı uyanık olun |
|
|
Watch for enemy aircraft. |
|
|
dUshman uchaklaarna kaarsheh ooyaanik oloon |
|
Düşman uçaklarına karşı uyanık olun |
|
|
Report to us about local inhabitants in the area. |
|
|
yehrehl halk haakinda beezeh beelgeeh vehren |
|
Yerel halk hakkında bize bilgi verin |
|
|
Set up signs to show directions and distance to traffic control points (TCPs). |
|
|
traafeek kontrol noktalarina geedesh veh bunlaarin uzaklayyeneh gœstehrehn eeshaaretlehr koyoon |
|
Trafik kontrol noktalarına gidiş ve bunların uzaklığını gösteren işaretler koyun |
|
|
Direct refugees to refugee routes. |
|
|
mUltejeelehree mUltejee gechesh yolaarina yœnelten |
|
Mültecileri mülteci geçiş yollarına yöneltin |
|
|
Search the surrounding area for enemies. |
|
|
chevredeh dUshman oloop olmadeyyneh arashtirin |
|
Çevrede düşman olup olmadığını araştırın |
|
|
Park the team's vehicle in a covered and safe position. |
|
|
ehkeep araajeneh gUvehnlee veh geezlenmeesh beer shekeeldeh park ehden |
|
Ekip aracını güvenli ve gizlenmiş bir şekilde parkedin |
|
|
Set up communication with other traffic control point (TCP) units. |
|
|
deeyyehr traafeek kontrol noktalaareeyla haaberleshmeh seestemeeh kurun |
|
Diğer trafik kontrol noktalarıyla haberleşme sistemi kurun |
|